EMBRİYONUN FARKLI AŞAMALARDA YARATILMASI

EMBRİYONUN FARKLI AŞAMALARDA YARATILMASI

 

 

Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:  

“Size ne oluyor ki Allah’ın azametinden hiç korkmuyorsunuz? Hâlbuki O, sizi aşama aşama yaratmıştır.” (Nuh, 72/13-14).              Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:  

“Size ne oluyor ki Allah’ın azametinden hiç korkmuyorsunuz? Hâlbuki O, sizi aşama aşama yaratmıştır.” (Nuh, 72/13-14).

BİLİMSEL GERÇEK:

            Basit bir mikroskopla ilk olarak tavuk yumurtasını 1651 yılında Harvey incelemiştir. Ayrıca Harvey, geyik embriyosunu da incelemiştir. Gebeliğin ilk devrelerini incelemenin zorluğundan ötürü embriyonun rahim salgılarından meydana geldiği sonucuna ulaşmıştır. 1672 yılında Graaf, yumurtalıklarda, daha sonraları Graaf folikülleri olarak adlandırılacak olan bezleri keşfetti. Gebe tavşanların rahminde de yer alan bu yapıları gözlemledi ve embriyonun rahim salgılarından değil yumurtalıklardan oluşuğu sonucuna vardı. Graaf’ın gözlemlediği bu ince oluşumlar embriyonun erken dönemlerine ait blastocyst denilen kistik yapılardaki boşluklardan ibaretti. 1675 yılında Malpighi tavuk yumurtasını inceledi ve erkek tarafından döllenmeye ihtiyacı olmadığını zannetti. Yumurtanın içindeki embriyonun büyüyecek küçük bir organizma olduğu kanısına vardı. Oluşumun aşama aşama gerçekleşeceğinin farkında değildi. Hamm ve Leeuwenhoek daha gelişmiş bir mikroskop kullanarak tarihte ilk defa insan spermini keşfettiler. Ancak spermin gebe bırakmadaki rolünün hakikatini tam olarak algılayamamışlardı. Embriyonun rahimde büyüyecek küçük bir insan biçiminde olduğunu sanıyor ve yaratmanın aşama aşama gerçekleşeceğini bilmiyorlardı. 1759 senesinde Wolff embriyonun başlangıçta tam bir insan biçiminde olmayıp aşama aşama gelişim kaydedeceği varsayımını ileri sürdü. 1775 dolaylarında embriyonun başlangıçtan itibaren tam bir insan suretinde olduğu iddiaları ile ilgili tartışmalar sona erdi ve aşama aşama yaratılış gerçeği kesin kabul gördü. Spallanzani’nin köpekler üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda yaratılışta spermin önemi kesin olarak bilinmeye başlandı. Daha önceleri spermin tuhaf bir parazit olduğu düşüncesi hâkimdi. Bu nedenle spermler, “sperm hayvanlar” olarak adlandırılmıştı. 1827 senesinde, spermin keşfinden 150 sene sonra, Von Baer bir köpeğin yumurtalıklarından yumurtayı keşfetti. 1839 yılında Schleiden ve Schwann insan bedeninin temel bazı canlı parçacıklardan meydana geldiğini keşfettiler ve bu canlı parçacıklara hücre adı verildi. Artık insanın yumurta ve spermin bir araya gelmesi ve hücrenin döllenmesi sonucunda aşama aşama yaratıldığını anlamak kolaylaşmıştı.

            KONUNUN MÛCİZEVÎ YÖNÜ:

            Aristo’dan itibaren günümüzden bir asır öncesine kadar kabul edile geldiği gibi insanın bir kerede yaratıldığı inancı ayette yer almamaktadır. Aksine, ayete göre insan belirli sabit aşamalarla yaratılmıştır. Bu durum bütün nesiller ve ırklar için geçerlidir.

            Kur’ân-ı Kerîm miladi 7. asırda insanın bir kerede değil, bir bina inşası gibi aşama aşama yaratıldığını ilan ederken embriyoloji tarihi insanın nasıl yaratıldığı ile ilgili bilim adamlarının yanılgılarına şahitlik etmiştir. Ayet Allah’ın (c.c) kudretine, ilmine, hikmetine, ne güzel yarattığına şahitlik etmektedir. Nesiller ve ırklar farklı olsa dahi bu aşamalar hep aynıdır. Bu durum Yüce Yaratıcının birliğini kesin olarak ortaya koymaktadır.